Saçlarımıza Verdiğimiz Zararlar ve Saçın Dökülmesi
Alpopesia areata saçın kısım kısım, ya da kafanın tüm saçlı bölgelerinde yoğun bir şekilde dökülmesidir. Sacları dökülen kadınların her geçen gün artarak devam etmesi endişe verici bir durumdur.
Kadınlar hayatın içinde yüklendikleri sorunların biraz daha artması, gerilimli ve stresli hayatın getirdiği olumsuz durumlar karşısında hormonsal dengelerinin bozulmasıdır. Dolayısıyla androjen hormonu seviyesi yükselmesine neden olur.
Bir kadının vücudundaki normal hormon dengesi sekiz ölçek östrojen hormonuna karşılık, bir ölçek androjen hormonu bulunur. Östrojen cildin dokusunu ve saçın esnekliğini sağlar. Uzmanlar hormon dengesinin bozulması ile saç uzaması arasında bir bağın olduğunu belirtmeleri bu günkü saç problemini yaşanmasına neden olmaktadır. Ayrıca dengeli beslenmenin olmadığı bir yaşam biçiminin neticesiyle ortaya çıkan etkiler kadın yaşamını alt üst etmektedir.
Aslında kadınların çoğunlukla doğumdan birkaç ay sonra saçları dökülmeye başlar. Çünkü hamilelik sırasında çok yüksek östrojen hormonu seviyesi doğumdan sonra bir anda düşmeye başlar. Bu durum saçları doğrudan etkiler.
Bunun yanında doğum kontrol hapları kadınlık hormonu seviyesini yüksek tutmaları nedeniyle aşırı kıllanma da görülebiliyor. Doğum kontrol ilaçlarını bırakan kadınlarda da saç dökülmesi yaşanmaktadır.
Sıkıntı endişe, uykusuzluk, bozuk dişler de saç dökülmesine katkıda bulunur. Saçlara gelişi-güzel boyamalar. Kimyasal etkileri yüksek boyalar kullanmak, ısıtmalar ile saç tellerinin tahrip edilmesi saç dökülmesinin temel nedenlerindendir. D vitamini eksikliği saç dökülmesinin temel nedenleri arasındadır.